16 Ağustos 2013

Göcek tekne gezimiz - Ön hazırlık ve kiralama süreci

Yelkenli tekneyle tatil yapmak benim için tam bir tutku. Her ne kadar yarışıyor ve her yıl yüzlerce mil yol yapıyor olsak da tekneyle tatil yapmak; bir acele içinde olmadan keyfini çıkartmak; huzur ve keyif bambaşka... Her yıl tatil yapma arzusuyla sözde bir plan yapıyorum. Ancak iyi bir grup olmadıkça bu plan hep yalan oluyor. 2012 yılının yaz aylarında üniversiteden sınıf arkadaşım Funda ve eşi Mustafa böyle bir tatil hayal ettiklerini söylemişlerdi. İtiraf ediyorum bunu ilk dile getirdiklerinde bu işteklerinin gelip geçici olduğunu düşünmüştüm. 2013 ocak aylarında “Hadi bu yıl ağustos ayında tekneyle tatil yapalım!” dedikleri zamana kadar bu düşüncem yerini korumuştu. Üstelik ekip 5 kişi olarak hazır ve arzuluydu. Funda, Mustafa, Tuncer, Pelin, Seçil ve gerekli organizasyonu yaparsam ben. :) Daha önce 3 tekne tatili yapmış olsam da charter tekne kiralamanın nasıl olduğuna yabancıydım. Yelkenci birkaç arkadaşımdan yardım istedim ancak sanıyorum çok samimi olmayışımızdan bana pek yardımcı olmadılar. Elbette bu noktada yardımıma teknemin amiri yüce insan İlhan yetişti. İlhan daha onca pek çok defa tekne kiralamış olan bir abim olarak işe el attı. Önce yüksel yatçılığın web sitesinden teknelerin istediğimiz tatil döneminde uygun olup olmadıklarını kontrol ettik. Daha sonrasında amirim kendi bağlantıları sayesinde bize güzel bir indirim sağladı. Kontratımız gereği tekne kiramızın yarısını peşin göndermemiz gerekiyordu. Ekiple bunu paylaştım ve havaleler EFT’ler peşi sıra hesabıma geçti. Ne yalan söyleyeyim; işin para kısmına gelince kopmalar olabilir diye düşünüyordum. Bu şekilde sürecimiz başlamış oldu. Yanımızda olmasa bile tatilimizin her dakikasında yanımızda olan amirim İlhana ayrıca teşekkürü bir borç biliyorum. O’nun desteği olmasaydı bu kadar keyfli bir tatil kesinlikle olamazdı.

Teknemiz belli oldu. OPAL adındaki teknemiz 2010 model Benetau marka Oceanis 43 model bir güzel bir yelkenli olacaktı. 17-24 ağustos tarihleri arasında bizi cennet noktalara taşıyacak, harika zamanlar yaşatacaktı.

Ekinin katılışı
Ekip ilk plana göre 6 kişiydi. Teknemiz ise 8 kişi için yeterli yere sahip bir tekneydi. Bizimle uyumlu olacak iki arkadaşın veya bir çiftin katılması hem maliyetlerin paylaşılması hem de eğlenceyi katlaması açısından daha güzel olur düşüncesindeydik. Ama dediğim gibi ekip uyumu bu noktada çok önemli. Bir hafta süreyle birkaç metrekare bir ortamda kalacağımızı göz ardı etmememiz lazımdı. Tatilimizin birkaç saçma sapan tatsızlıkla çarçur etmek istemedik elbette. Bir gün yarış sonrası muhabbeti içerisindeyken i-marine yelken takımının vazgeçilmez üyelerinden çok sevdiğim Ekin; “Tekneyle birlikte bir tatil yapsak ya” dedi. Ben de biz zaten böyle bir plan yaptık. Sen de bizimle gelsene dedim. Bunu söylerken gerçekten samimiydim. Öte yandan tatildeki hareket kabiliyetimizi ve güvenlik düzeyimizide ikiye katlamış olurduk. “İznimi ayarlamaya çalışayım, bu hafta içi seni haberdar ederim dedi. “Umarım ayarlayabilir, süper bir tatil olur” diye düşündüm ve gelecek haberi beklemeye başladım. İki gün sonra mutlu haber geldi. :) Tatil ekibi Ekin’in dahil olmasının ne denli değerli olduğunu henüz bilmiyordu ancak öğreneceklerdi.
Tatilden 3 hafta önce tatil ekibi olarak toplandık. Toplantı mekanımız sultanahmette bir iftar sofrasıydı. Ekin ve ben hariç kimsenin nasıl bir tecrübe yaşayacaklarına dair fikri yoktu. Gözlerden okunuyordu desem yeridir. Biraz kötümser bir senaryo olsa da taslak bir fikir vermeye çalıştım. Umarım kimse hayal kırıklığı yaşama diye de içimden geçirmiyor değildim. Sonuçta arabayla gitmeye karar verdik ve pendikten hızlı feribotla geçmek üzere biletlerimizi aldık. İki araba olacaktık. Biri benim diğeri Mustafa’nın arabası olsun diye kararlaştırdık.


Rota çalışması ve ardından yola çıkış
Bir önceki tatilimden yeni gelmiş olmam ve işlerimin çok sıkışmış olması sebebiyle yine yumurta kapıya dayanınca çanta hazırladım. Amirimle son dakika bir araya geldik. Sağolsun benim evime geldi ve kabaca bir rota yaptık. Mutlaka gidilecek yerler, nerelerde demir atılması kolay, nerelerde iskele ve restaurant var oldukça faydalı bilgiler verdi. GPS üzerinde tavsiye ettiği noktaları kaydettim. Çıkıp amirimle yemek yedikten sonra Ekini ve sonrasında Tunceri alarak pendik hızlı feribot iskelesine yetişmek üzere yola çıktık. Yine son dakikaya kaldığım için alel acele ucu ucuna feribota nihayet yetişebildik.

Sonraki yazı: Birinci gün

0 comments :