23 Ağustos 2013

Göcek tekne gezimiz - Yedinci gün 23.08.2013

Üç saat uykudan sonra daha gün bile doğmaya başlamamışken alarmlarımızın yardımıyla uyandık. İtiraf ediyorum küfür etmedim değil :D Ancak yapacak bir şey yok uzun bir yol var önümüzde; ve tekneyi söz verdiğimiz saatleri geçirmeden başladığımız iskeleye bağlamak hedefindeyiz. Gelişi geniş açıdan aldığımız orta kuvvetli bir rüzgarla tabiri caiz ise yokuş aşağı bir şekilde yapmıştık. Şimdi yine benzer hava şartlarında döneceğiz ancak hava bu kez kafadan gelecek. Bu sebepten dönüşümüz biraz yıpratıcı olacak. Niyetimiz öğleden sonra saatlerinde marmarise yakın bir koya ulaşmak burada biraz denize girmek ve ardından Marmaris Netsel marinaya dönmek. Daha yakıt alacağız bu sebepten vakitlice Marmarise ulaşmamız önemli.


Emniyetli olsun diyerek iki adet 50m uzunluğunda kıç açmazı almıştık. Gece karanlığında bunları alıp yola çıkmamız lazım. Ama Ekin de ben de o saatte denize girmek karaya çıkmak istemiyoruz. :D Birbirimize bakıp duruyoruz. Neyse sonra fikrim geldi. Botu denize atalım dedim tutuna tutuna karaya kadar gideriz. Sonra ipi yerinden çıkartırız. Tekneye dönmek için ipi tutmak yeterli :D Neyse bu fikir Ekin'in de aklına yattı. Güvertede bağladığımız botu tekrar denize attık. Açmazları çözdükten sonra sıra demiri almaya geldi. Neyseki herhangi bir problem yaşamadan demiri almayı başardık. Dar boğaza doğru yöneldik. Hazır Ekin dümende iken ben şuraya uzanayım biraz dedim. Artık uyuya kaldım mı desem yoksa uyuyacaktım zaten mi desem bilemedim.

Bir ara gözümü araladığımda Seçil ve Pelin beni "Git sen aşağıda yat biz burda yatacağız" diyerek kovaladılar. Malum dalgalı denize çıkınca baş altında fena olmuşlar :D Eee ben önceden dedim. Dönüş zor olacak dedim. İnanmadılar :D Ekin ve ben; bu koşullara nispeten alışık olduğumuz için ben gidip içeride uyumaya devam ettim.

Bir süre sonra dümeni benim devir alma vaktim geldi. Sanırım sabah 7:00 civarıydı. Ekin genoayı açmış, motor genoa devam ediyorduk. Elbette motor bize yakışmazdı. Yine fikrim geldi. Anayelkeni bastık. Bundan sonraki yolu sadece yelkenle devam edelim diye düşündüm. Rüzgar müsaitti. Üstelik yelkenle seyir etmek motora göre daha konforlu olacak daha az sallanacaktık. Elbette biraz daha yavaş olduğu için marmarise varış saatimiz biraz daha geç olacaktı. Duruma göre yelkenleri indirip tekrar motora dönebilirdik. Tercihimi mideler biraz yerine oturuncaya kadar yelken ile seyir etmekten yana kullandım. Açana çekene dikkat ederek yaptığımız bir yolculukla nispeten çok vakit kaybetmeden marmarise yaklaştık. Bir yerden sonra rüzgar bitip deniz yatışınca yelkenleri topladık ve motorla yolumuza devam ettik. Saat 13:30 civarında Marmaris'e yaklaşık 8 mil uzaklıkta bulunan Kadırga koyuna girdik. Niyetimiz boş olan midelerimize burada son bir makarna ziyafeti vermek. Belki son bir denize atlamaca yapabiliriz ancak gözlerden okunuyor kimsenin hali kalmamış. Malum yolculuk biraz yıpratıcıydı :D

Saatler 15:40 itibariyle Kadırga koyundan ayrıldık ve Marmaris'e yöneldik. Çok gazlamadan tatlı tatlı 1saat 20 dakikalık bir yolculuktan sonra marinaya giriş yaptık. Benzinlikte bizim gibi tekne teslimi yapacak tekneler kuyruk oluşturmuştu. Biz de kuyruktaki yerimizi aldık. Önce pis su tanklarımızı turmepanın teknesine çektirdik ardından benzinlikten eksilen yakıtımızı tamamladık. Çok eğlendiğimiz bir haftalık yolculuğumuzun burada sonuna geldik. Tekneyi aldığımız noktaya Yüksel Yatçılığın iskelesine aynı şekilde bağladık. Sorunsuz check-out işlemlerimizden sonra artık teknede bir geceliğine daha misafiriz. Cumartesi sabahı itibariyle tekneden ayrılmamız gerekiyor. Tekne temizlenecek ve bir sonraki kiracısına hazır edilecek. Biz tekneyi öyle sahiplenmişiz ki kaba temizliğini kendimiz yaptık ve tekneyi neredeyse aldığımız gibi bıraktık.

Bu son derece keyifli tatil için;
eğlenceli ve uyumlu katılımlarıyla renk katan ekip arkadaşlarım Funda, Mustafa, Pelin, Tuncer, Seçil'e;
teknede elimiz kolumuz gözümüz kulağımız olan Ekin'e;
her aşamada tecrübesiyle yol gösteren sevgili amirim İlhan'a çok teşekkür ediyorum. Tekrar böyle bir gezi yaşayabilmek dileğiyle.




0 comments :