19 Ağustos 2013

Göcek tekne gezimiz - Üçüncü gün 19.08.2013

Erken kalkmak ne kelime; kalkınca denize gir, kahvaltı yap koydan ayrılışımız öğleni buluyor. Öte yandan adı üstünde tatil, acele etmeye de gerek yok. Yine de gezeceğimiz daha çok koy var. Amirim öyle kalabalık bir görülecek yerler listesi yaptı ki bu tatilde hepsini görmek mümkün olmayacak gibi. Dediğim gibi kahvalti faslinida bitirdikten sonra  bedri rahmiden 12:08 de ayrıldık ve hamam koyuna gittik. Hamam koyun iskelenin yanıbaşında bir kısmı sular altında kalmış kalıntılarıyla ünlü bir koy. Kimilerine göre bu kalıntı bizans imparatorunun deniz kenarına yaptırdığı bir hamam kalıntıları kimine göre ise eski bir bizans manastırının kalıntıları. Gerçeği çok bilmiyorum ama bize güzel bir tecrübe yarattığı şüphesiz.

Hamam tarafı çok popüler olması sebebiyle neredeyse tüm günü birlik teknelerinde uğrak yeri. Bu kalabalığın içerisinde olmak istemediğimizde teknemizi biraz daha kuzey batısındaki kapı koyuna demirlemeye karar verdik. Bu tatilin ilk demir atma girişimi olacaktı. Ekibe biraz kıçtan kara tekneyi nasıl bağlayacağımızı anlattıktan eminyet payını biraz fazla bırakıp demirimizi bıraktık. Kıçtan karayı da aldıktan sonra artık herkes denize girebilirdi. Yuzler guluyor. Herşey yolunda.

Bugün için kararlıydık. Bir koya daha gitmeli geceyi ise başka bir koyda kıçtan kara olup geçirmeliydik. Göcekte muhteşem güzellikte birçok koy var. Hepsi ayrı güzel. Ne kadar çok görebilirsek o kadar çok anı ile birlikte dönebilirdik. Merdivenli koyuna gidelim diye karar verdik. 15:00 da kıç açmazımızı çözdük ve demir aldık. Mesafe çok uzak değildi maksat hareket olsun. Merdivenli koyu üç tarafı yüksek yamaçlar ile çevrili, biraz kasvetli bir koy. Denizi son derece berrak kıyısında ufak taşlık bir plaj var. Koy ismini plajında kayanın içerisine oyulmuş merdivenlerinden alıyor. Bu merdivenlerden yukarı çıkıldığın bir köye ulaşılıyor. Etrafını çevreleyen kayalar içinde çok çeşitli deniz canlısına barınak oluyor.

Merdivenli koyuna gelirken sancağımızda adını bilmediğimiz sakin ve korunaklı bir koy görmüştük. Hakkında çok bir şey bilmememize rağmen bu koyda gecelemeye karar verdik. 16:40 da demir aldık ve bir sonraki koya doğru rota kurduk. Adının sonradan Kurşunlu olduğunu öğrendiğimiz koy bu gece bize ev sahipliği yapacaktı. Koya yaklaştığımızda birkaç dakika nereye demirleyeceğimizi kararlaştırdık. Sonunda iki motoryat arasındaki bir açıklığa kıçtan kara bağlamaya karar verdik. Dört tarafı korunaklı bu nokta emniyetli bir geceyi garanti ediyordu.

Deniz suyuna makarnanın tam zamanıydı. İtiraf ediyorum Akdeniz çok tuzlu olduğu için biraz tatlı su ilave ettik. Ama yine de tam kararında ve çok lezzetliydi. Teknede üçüncü gecemiz… Tabudan sonra shot roulette ve denize atlamaca… Harika bir gün daha geride kaldı.


Sonraki yazı: Dördüncü gün

0 comments :